şiirler

BIR KÜVET HIKÂYESI

1 Süleyman’a karisi telefon etti : — Konusan ben, ben, Fahire. Tanimadin mi sesimden? Demek çok bagirdim birdenbire. Çiglik mi? Belki… Hayir, çocuklar hasta degil. Dinle beni : Isini birak da gel, çabuk ol ama. Telefonda anlatamam, olmaz. Daha kiyamet…

Devamını oku

BU VATANA NASIL KIYDILAR

Insan olan vatanini satar mi? Suyun içip ekmegini yediniz. Dünyada vatandan aziz sey var mi? Beyler bu vatana nasil kiydiniz? Onu didik didik didiklediler, saçlarindan tutup sürüklediler. götürüp kâfire : «Buyur…» dediler. Beyler bu vatana nasil kiydiniz? Eli kolu zincirlere…

Devamını oku

KUVÂYI MILLIYE – BIRINCI BAP

YIL 1918-1919 ve KARAYILAN HIKÂYESI Atesi ve ihaneti gördük ve yanan gözlerimizle durduk bu dünyanin üzerinde. Istanbul 918 Tesrinlerinde, Izmir 919 Mayisinda ve Manisa, Menemen, Aydin, Akhisar : Mayis ortalarindan Haziran ortalarina kadar yani tütün kirma mevsimi, yani, arpalar biçilip…

Devamını oku

BEYAZIT MEYDANI’NDAKI ÖLÜ

Bir ölü yatiyor on dokuz yasinda bir delikanli gündüzleri güneste geceleri yildizlarin altinda Istanbul’da, Beyazit Meydani’nda.Bir ölü yatiyor ders kitabi bir elinde bir elinde baslamadan biten rüyasi bin dokuz yüz altmis yili Nisaninda Istanbul’da, Beyazit Meydani’nda.Bir ölü yatiyor vurdular kursun…

Devamını oku

KUVÂYI MILLIYE – IKINCI BAP

YIL YINE 1919 ve ISTANBUL’UN HÂLI ve ERZURUM ve SIVAS KONGRELERI ve KAMBUR KERIM’IN HIKÂYESI Biz ki Istanbul sehriyiz, Seferberligi görmüsüz : Kafkas, Galiçya, Çanakkale, Filistin, vagon ticareti, tifüs ve Ispanyol nezlesi bir de Ittihatçilar, bir de uzun konçlu Alman…

Devamını oku

KUVÂYI MILLIYE – ÜÇÜNCÜ BAP

YIL 1920 ve ARHAVELI ISMAIL’IN HIKÂYESI Atesi ve ihaneti gördük. Düsman ordusu yine basladi yürümege. Akhisar, Karacabey, Bursa ve Bursa’nin dogusunda Aksu, çarpisarak çekildik… 920’nin 29 Agustos’u : Usak düstü. Yarali ve dehsetli kizgin fakat topragimizdan emin, Dumlupinar sirtlarindayiz. Nazilli…

Devamını oku

KUVÂYI MILLIYE – DÖRDÜNCÜ BAP

NURETTIN ESFAK’IN BIR MEKTUBU ve BIR SIIRI Kardesim, sana bu mektubu Ankara’da Kuyulu kahvede yaziyorum. Hep ayni Anadolu havalarini çaliyor gramofon kocaman bir boru çiçegine benzeyen agziyla, Disarda yagmur… Mektepten istifa ettim. Cepheye gidiyorum ihtiyat zabitligiyle. Çocuklarimiza Türkçe okutmak, ögretmek,…

Devamını oku

KUVÂYI MILLIYE – BESINCI BAP

920’NIN 16 MARTI ve MANASTIRLI HAMDI EFENDI ve RESADIYELI VELI OGLU MEMET’IN HIKÂYESI «Bu hamiyetli ve cesur, Manastirli Hamdi Efendi olmasaydi, Istanbul felâketinden kim bilir haber almak için ne kadar intizarlar içinde kalacaktik. Istanbul’da bulunan nâzir, mebus, kumandan, teskilâtimiz mensuplari…

Devamını oku

KUVÂYI MILLIYE – YEDINCI BAP

922 AGUSTOS AYI ve KADINLARIMIZ ve 6 AGUSTOS EMRI ve BIR ÂLETLE BIR INSANIN HIKÂYESI Ayin altinda kagnilar gidiyordu. Kagnilar gidiyordu Aksehir üstünden Afyon’a dogru. Toprak öyle bitip tükenmez, daglar öyle uzakta, sanki gidenler hiçbir zaman hiçbir menzile erismiyecekti. Kagnilar…

Devamını oku

KUVÂYI MILLIYE – SEKIZINCI BAP

26 AGUSTOS GECESINDE SAATLAR IKI OTUZDAN BES OTUZA KADAR ve IZMIR RIHTIMINDAN AKDENIZ’E BAKAN NEFER Saat 2.30. Kocatepe yanik ve ihtiyar bir bayirdir, ne agaç, ne kus sesi, ne toprak kokusu vardir. Gündüz günesin, gece yildizlarin altinda kayalardir. Ve simdi…

Devamını oku